Kerem Congar
Sofrada çiğ olarak salata, zeytin ve balık üzerine dökülerek tüketilen sızma zeytinyağının asit oranı 100 milimetrede 1'den azdır. Genelde 0.7-0.8 civarındadır. Bazı üreticiler 'sıfır asit' kavramını ortaya atmıştır ancak bu mümkün değildir. Natürel sızma zeytinyağı soğuk ve ilk sıkımdan elde edilir ve erken hasat zeytini ürünüdür. Çiğ olarak sofrada tüketilecekse uzmanlar bu tipi önermektedir.
Rafine ve Riviera zeytinyağlarının asidi aslında düşüktür. Çünkü rafine işleminden geçirilir. Ancak işlemden önceki asit oranları yüksektir. Bu iki tipin kokusu ve asit oranı düşük olduğu için daha çok kızartmalarda kullanılması tavsiye edilir. Ancak çiğ olarak tüketilmesinde de bir sakınca yoktur. Zeytinyağında önemli olan yağın kalitesi ve saflığıdır. Başka yağlarla karıştırılmamış olması saf olması gerekir.
Türkiye başarılı bir stratejiyle dünya lideri olabilir
Türkiye zeytinyağını İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sonra dünyada en çok üreten ülke. Bu ülkeler arasında zeytin ağacı dikilebilir arazi potansiyeli en yüksek ülke yine Türkiye. Kısaca eğer bilinçli bir dikim yapılırsa ve teşvik edilirse Türkiye kısa sürede üretim kapasitesini artırıp zeytinyağı ve zeytin üretiminde zirveye yerleşebilir.
İş adamı Gökhan Kemal Kaya zeytinyağının en değerli gıda maddelerinden biri olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Devlet zeytin ağacı ekimini desteklemeli. Zeytinyağı hayati bir ürün. Eskiden bizlere bu kültürü unutturmak için 'zeytinyağlı yiyemem aman' diye şarkı bile yapılmış. Zeytinyağının antioksidan etkisi var. Kanser olma riskini azaltıyor. Vücudun depolayamadığı tek yağ zeytinyağıdır. Ben bir üretici ve satıcı olarak evimde doğal zeytinyağı ve tereyağından başka yağ kullanmıyorum ve herkese de zeytinyağını tüketmesini tavsiye ediyorum."